Senhan Bolelli, Anadolu Ajansı muhabiri İspanya’da

Avrupalı gazetecilerin Türkiye’deki hayatı bildiklerini düşünüyor musunuz?

Genel olarak basında çıkan haberlerden ya da bazı kitaplardan ötesi bilgi sahibi olduklarını düşünmüyorum. Hatta Türkiye konusunda bazen cahil olduklarını bile düşünüyorum. Bu tabi kolaya kaçmaktan da kaynaklanan bir şey ve herkes için geçerli. Her ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin de kendi kültürü, iç dinamikleri ve değişkenleri var. Kısa sürede anlaşılacak, kolay bir ülke değiliz.

Türk toplumunun, alabileceği yardımlar ve fonlar hakkında daha fazla bilgilendirilmesi durumunda Avrupa Birliği ile daha çok ilgileneceğini düşünüyor musunuz?

Tabiki. Bir halk deyimi vardır. “Ne kadar ekmek o kadar köfte”. AB ne kadar çok kendini Türk halkının gündelik hayatında gösterebilirse, ilgi o kadar fazla artacaktır.

Avrupalı gazetecilerle iletişimde olmanın günlük çalışmalarınızda yararlı olacağını düşünüyor musunuz? Uluslararası iletişim kurmak için Avrupa hakkında sesli ve görüntülü araçların işlerinizi kolaylaştıracağını düşünüyor musunuz?

Bu zaten mevcut olan bir şey. Avrupa’da çalışan tüm Türk gazeteciler kendi meslektaşlarıyla her zaman diyalog halinde. Ama tabiki yeni projelerle daha da ileriye götürülebilir. İlişkileri geliştirmek, karşılıklı birbirini daha iyi tanımak ve önyargıları kırmak için sadece gazeteciler arasında değil toplumların her kesiminde karşıklı iletişim sadece fayda sağlar.